Genel Bilgi

“İnsanlık, Gezegen, Refah, Barış ve İş Birlikleri”

25 Eylül 2015’te Dünya devletleri 2030 yılına dek hayata geçirilmek üzere 17 Hedef ve 169 alt hedeften oluşan Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’ni kabul etti. 2015-2030 yılları arasındaki 15 yılda BM üye devletleri ülke gündemlerini ve politikalarını bu hedefler çerçevesinde ele alıp bu hedeflere ulaşmak için çalışmayı kabul ettiler.

Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri 2000 yılında tanımlanan ve 2015 yılına kadar gerçekleşmesi hedeflenen Binyıl Kalkınma Hedefleri’nin (BKH) devamı olarak belirlendi. Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’nin üzerine inşa edildiği BKH Birleşmiş Milletler tarafından “tarihin en başarılı yoksulluk karşıtı hamlesi” olarak tanımlanıyor. Buna rağmen BKH dünyanın dört bir yanında yaşanan problemlerin üstesinden gelmeye yetmedi. Hedeflerin kapsamının kısıtlı oluşu ve düzenli bir izleme mekanizmasına sahip olmaması BKH’nin eleştirilen yönleriydi. Hedefler yoksulluğun ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin ana sebeplerine değinmiyor, insan haklarından bahsetmiyor, kalkınmanın ve gelişimin adil ve sürdürülebilir olmasına dair hedefler içermiyordu. Ayrıca BKH tüm ülkeler için oluşturulmuş olsa da, içerik olarak ekonomik açıdan dezavantajlı ülkelerdeki sorunları ele alıyor, gelişmiş ülkelerin finansmanı ile bu sorunların üstesinden gelmeyi amaçlıyordu.

Türkiye BKH konusunda çalışmalar yapmış, özellikle sağlık ile ilgili hedeflerde ilerleme kaydetmiştir. Ancak kadınların parlamentodaki katılımlarının arttırılması ve toplumsal cinsiyet eşitliği ile bağlantılı diğer BKH’de ilerleme son derece yavaş olmuştur.

Neden Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri?

Binyıl Kalkınma Hedefleri için hedeflenen tarih yaklaştıkça dönemin BM Genel Sekreteri Ban-Ki-Moon, tamamına ulaşılamamış bu hedeflerin yenilenmesi ve güncellenmesi için bir çalışma başlattı. 2012’de 1992 Rio BM Çevre ve Kalkınma Konferansı’nın 20. Yılı dolayısıyla 2012 yılında gerçekleşen Rio+20 Zirvesi’nin sonuç bildirgesi de Binyıl Kalkınma Hedefleri’nin devamı olacak ve sürdürülebilir kalkınmaya daha çok vurgu yapacak yeni “Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri'nin oluşturulmasını karara bağlamıştı.

Sürdürülebilir Kalkınma nedir? Sürdürülebilir kalkınma, gelecek nesillerin ihtiyaçlarını karşılayabilme olanağından ödün vermeden içinde bulunduğumuz anın ihtiyaçlarını karşılayabilecek bir kalkınma modelidir. Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri de bu çerçevede insanlık ve gezegen için kapsayıcı, sürdürülebilir ve dayanıklı (resilient) bir gelecek inşa etmeyi amaçlamaktadır.

Açık Çalışma Grubu’nun toplantıları devam ederken gerçekleştirilen diğer görüş toplama yöntemleri de sürecin katılımcılığını arttırdı. Dünya çapında internet ve yüz yüze görüşmeler ile gerçekleştirilen “küresel sohbetler,” uzman toplantıları, anketler ve BM tarafından oluşturulan, internete erişimi olan tüm insanları hedeflerin neler içermesi gerektiğine dair katkı sunmaya davet eden “My World” (Benim Dünyam) adındaki internet anketleri aracılığıyla toplanan görüşler Açık Çalışma Grubu’nun çalışmalarına katkı sağladı.
Açık Çalışma Grubu SKH’nin ve onu destekleyecek bildirgenin taslağını tamamladığında Hükümetlerarası Süreç (Intergovernmental Negotations - IGN) Ocak 2015’te başladı. BM üyesi tüm ülkelerin ve ayrıca Temel Gruplar ve Diğer Paydaşların da katıldığı bu görüşmeler sonucunda SKH ve bildirgesi “Dünyamızı Dönüştürmek: Sürdürülebilir Kalkınma için 2030 Gündemi” Ağustos 2015’te IGN’de onaylandı. 17 ana hedef ve 169 alt hedefi içeren SKH ve 2030 Gündemi ,25 Eylül 2015’te, BM üyesi ülkelerin en üst düzey temsilcilerinin katıldığı BM Genel Kurulu’nda 193 ülkenin imzasıyla kabul edildi.
Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri kalkınmanın üç temel ayağını da ele almaktadır: ekonomik, sosyal ve çevresel. Tüm bu ayakları birbirine bağlı ve ayrılmaz şekilde ele alan ve aralarında bir denge kurmayı amaçlayan bu hedefler tam da bu sebeple az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelere sorumluluk ve yükümlülükler getirdiği kadar gelişmiş ülkelere de sorumluluk ve yükümlülükler getirmektedir. Hedefler aynı zamanda tüm ülkelerin bu hedeflere nasıl ulaşacaklarına dair yol haritaları da içermektedir. Hedeflere ulaşılması için gerekli olan, finansal kaynaklar, kapasite geliştirme, teknoloji, veri ve uygun kurumlar gibi uygulama araçlarına da vurgu yapılmaktadır.

Hedeflerin finansmanı nasıl gerçekleşecek?

Yoksulluğu ortadan kaldırma, iklim değişikliği ile mücadele, dünyadaki eşitsizlikleri ortadan kaldırma gibi birçok hedef elbette önemli bir kaynak ihtiyacını da beraberinde getiriyor. Tam olarak bir rakam vermek oldukça güç olsa da tüm hedeflere ulaşmanın dünya GSMH’nin %2si oranında bir kaynağa ihtiyaç duyacağı öngörülmektedir. Ekonomist Jeffrey Sachs yalnızca yoksullukla mücadele için yıllık 175 milyar dolara ihtiyaç olduğunu belirtiyor. Bu denli büyük meblağlara ulaşabilmek, SKH’yi kaynak eksikliği sebebi ile yarı yolda bırakmamak için aynı dönemde Financing for Sustainable Development (FfD) Konferansları ile bu kaynağın yaratılması konusunda adımlar atılmaya çalışılmaktadır. Konferanslarda, sivil toplum tarafından özellikle vurgulanan vergi sisteminde değişiklikler, kaynakların daha adil dağılımı gibi konularda büyük ilerlemeler kaydedilmemiş olsa da, bu alan sürdürülebilir kalkınma ve SKH konusunda önemli bir savunuculuk alanı olarak görülmektedir.

Daha fazla bilgi için: http://www.un.org/esa/ffd/index.html